Günlerden yine efsane olabilecek bir geceydi çünkü Pilli Bebek gecesiydi. Sayko Zaza’yla arasında esen soğuk rüzgarları hafifletmek, aradaki buzları eritmek için güzel bir zamanlama olduğunu düşündü ve Zaza’yı aradı. Zaza bir önceki akşamdan kalma ve yorgundu, herzamanki gibi  çok sarhoş olmuş ve avını elinden kaçırmıştı, sırf bu yüzden kendini kutsal bakire Meryem  gibi hissediyordu, evde bir önceki akşamdan kalan kayıntıları yiyordu. Sayko’dan uzun zaman sonra böyle bir davet alınca tereddütsüz kabul etti. Başlarına geleceklerden habersiz Kafka’da buluştular.  Sohbet uzundu. Zaza  Emko’yu aradı, Sayko Memo’yu ve o aralar takıldığı hatunuda çağırdı,  Hatun kişi geldiğinde Zaza ve Sayko’nun keyfi en kıvamlı yerindeydi, bu arada biralar su gibi akıyor Zaza ve Sayko içtikçe muhabbet koyulaşıyordu, neredeyse konsere geç kalacaklardı,  Memo’nun mekana yaklaşmasıyla bardan çıktılar, Memo’yla buluşup hızlarını alamadılar ve kendilerini doğrudan konser mekanının karşısındaki büfeden hunharca bira alırken buldular. Bir yandan içiyorlar,bir yandan konuşuyorlardı. Memo Zaza’ya evliliğin kötü taraflarından gem vuruyor, sakın evlenmeyin diye tavsiyelerde bulunuyor, Sayko hatun kişinin ortama yabancı kalmaması için onu sarmalıyor, henüz hatunla ilgili kafasında tam olarak çözemediği bir takım şeyleri netleştirmek için hatuna mümkün olduğunca sık soru soruyor ancak hatunun cevaplamasına fırsat vermeden kendi kendine cevaplarıda veriyordu.

                Emko’nunda katılımıyla konser gayet keyifli başladı, eski dostlar birbirlerine sıkı sıkıya sarılmış en sevdikleri şarkıları hep bir ağızdan söylüyorlardı.

Artık Sayko’nun vakti gelmişti , Sayko’nun içindeki canavarın çıkması için gereken tüm bileşenler bir araya gelmişti ve artık Saykonun içindeki insan,hayvan,deve,şeytan,bedevi karışımı mahlük çıkmak için hazırdı, bünye alarm vermeye başlamıştı, içinden “beni serbest bırak beni serbest bırak saykoo” diye sesler geliyordu.

Sayko’nun hatunu defetmesiyle peşinden gidip geri getirmesi bir oldu.

Sayko içindeki mahlukü kontrol etmeye çalışıyordu. Malabadi Köprüsü çalarken bir an mahlük çıkmış ve saykonun bedenini kontrol altına almış ve Sayko hatunu kovmuştu. Sayko “özü, aslı hayatın aşka olan yolundur” dizelerini duyduğunda saniyeler içinde tekrar kendine gelmiş ve hatunu geri getirmişti

Ancak vakit geçtikçe Sayko’nun içindeki savaş dahada şiddetleniyordu.

 “İçi sevda dışı zindan değilim artık” sözleri duyulurken Sayko’nun gözleri kan çanağına dönmüş biranda berrak sudaki kırmızı hayvan zindandaki tüm zincirlerinden tamamen kurtulmuştu.Artık Sayko için sonucu belli olan bu iç mücadelenin daha fazla uzatılması anlamsızdı.  

----KARANLIK-----

GÜRÜLTÜLER-TOKATLAR-KALABALIK-KÜFÜRLER-KAOS-POLİS SİRENLERİ

 

Hikayenin sonu:

Sayko bara oturmuş komisere içki ısmarlamak için ısrar ediyordu.

Mekanın korumaları Sayko’nun önüne getiriliyor ve kendisinden özür dileyip gidiyorlardı.

Bir süre sonra Sayko mekan sahibine hepsini affettiğini söylerek dışarı çıktı ve dostlar beraberce Nefes’in yolunu tuttular.